Çarşamba, Ocak 25, 2006

Tek Paragrafta Şizofreni

Hüzün geldi çoktü birden üzerime bilmiyorum neden. Aslında biliyorum da çaktırmıyorum gizlice, sinsiyimdir biraz. Anlıyorum (aslında anlamamazlıktan geliyorum), istemediğimi sandığım bir gerçek var şu hayatta (sadece bir tane gerçek yok tabi hayatta, bu sadece bir tanesi) ki ben eksikliğini hissediyorum, sanırım ki manyağım ben, çünkü gül gibiyim aslında (yok değilim, diken gibiyimdir kesin. İ.ne miyim ben? Tövbee) Neyse işte öyle, ben bir dinazorum, karanlıkta avlanan, sabahları yan gel yat oh keyfim ne rahat yapan... Öyle işte. Ama bilmiyorum etçil mi olmak makbuldür yoksa otçul mu? Yoksa hepobur olup, top yuvarlaktır kazanan dört köşe mi? Bilmiyorum 'o şekil bu şekil var ya' diyesim var içimden, hatta derinliklerden bir çığlık koparıp, 'ateşini yolla bana' diye haykırasım var Abdi İpekçi tribünlerinde, sonra inesim var sahaya şampiyon bir takımın taraftarlarıyla buluştuğu ilk gün ki azametiyle, ama yok olmuyor işte. Sürekli çişim gelince tutuyorum, prostat olma isteği uyandırıyor bu dünya içimde, bir de her şeyi siyah beyaz fotoğraflamayı.. Neyse, bir cigara sarıp içmek lazım uzunundan, o da olmaz ki yalnız başına, zaten kalanlar da gider bugün yarın, kimle buluşup içerim ki ben? Tek başıma mı? Anlamı olmaz ki tek başına deli gibi gülmenin. Kim düşünür ki o zaman senin deli olduğunu? Kim güler ki senin o haline, anlatır sonra sağa ve sola?... Ya da sen kiminle sayarsın yıldızları; sağdan sola, yukarıdan aşağıya kayıp duran?.. Kaderin sillesi bu olsa gerek diye düşünüyorum bazen ama, anlamıyorum doğrusunu söylemek gerekirse inanamıyorum gördüklerime, inanamıyorum değil (yalan olmasın) inanmak gelmiyor içimden. Sonra birden dönüp bakasım var geçmişten bugüne yaşadıklarıma, sonra öğretmeninden azar işitmiş bir talebe gibi önüme dönerim sonra diyorum kendi kendime, ama denklanşöre basmak kadar zor bir işlem bu aslında, ışığın gelip objektiften geçmesi kadar zor, izin almak gibi birşey olsa keşke hayatın yaşadığım bölümünden, ama o kadar yıl oldu, kazanamadım mı ki ben yıllık izin hakkımı? Nerede aramalıyım hakkımı? Ya da istifa mı etmeli, süresiz, ücretsiz izine ayrılmak üzere. Ama kıdemi, tazminatı yakmak var işin ucunda, korkamam o kadar, yakıştıramam bunu kendime sonra ansızın, samanlıkta kediler miyav dediler, daha yazacaktım ama sus dedim kendime, yeter dedim. Sonra da suçu samanlıktaki Tekirler'e attım, yediler herbirşeyimi diye, ondan yazamadım dedim, sızlandım... (Belki gülerim, belki de ağlardım.)

0 Eleştiri: